“İlef akademiye, Gazi piyasaya çalışıyor”
Türkiye’nin ilk iletişim fakültesini kuran Ankara Üniversitesi, akademisyen yetiştirme kimliği ile dikkat çekerken, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi ise medya piyasasına yönelik eleman yetiştiriyor.
Türkiye’nin ilk iletişim fakültesini kuran Ankara Üniversitesi, akademisyen yetiştirme kimliği ile dikkat çekerken, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi ise medya piyasasına yönelik eleman yetiştiriyor. Özellikle son yıllarda iyice belirginleşen bu fark, iki fakültenin öğretim kadrosunun yapısı ve okulların müfredatını da doğrudan etkiliyor. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi (İLEF)’nden mezun olan öğrenciler, yüksek lisans ve doktora yaparak Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde yeni yeni kurulan fakültelerin akademisyen ihtiyacını karşılıyor. Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun olanlar ise, daha üniversitede okudukları sırada medya sektörüne adım atarak, sektörde tutunmanın gayreti içerisinde.
İlef mezunları Anadolu’ya akademisyen oluyor
İlef mezunlarından Akşam Gazetesi’nden Mahmut Gürer, bu değişimin özellikle 2000’li yılların başında yaşanmaya başlandığına dikkat çekti. Gürer, “Benim okula başladığım 1999 yılında Ankara Üniversitesi basın piyasasına, yani gazete, televizyon ve dergilere daha fazla önem veriyordu. Ancak, İrfan Erdoğan, Eser Köker, Korkmaz Alemdar ve rahmetli Erol Mutlu gibi öğretim görevlilerinin de etkisi ve katkısıyla bu yapının kırıldığını düşünüyorum.” diye konuştu. Gürer, ayrıca son yedi sekiz yıllık süreç içerisinde Anadolu’nun çeşitli kentlerinde onlarca iletişim fakültesi kurulduğunu da belirterek şunları söyledi: “Bir iletişim çağının başlangıcı olan 21. yüzyılın başında ikili ilişkilere ve ifade yeteneğine ilişkin meslek tercihlerinde bir patlama olduğunu görmemek mümkün değil. Bu nedenle öğrencilerin iletişime yöneldiğini görüyoruz. Aslında fazlaca olan bu ilgi, son dönemde çok sayıda üniversitenin iletişim fakültesi açmasına neden oldu. Bu kez de akademisyen eksiği doğdu. İlef’in öğretim görevlileri ile elemanları da üniversitelerin bu eksikliğini görerek öğrencileri bu şekilde yönlendirdi. Böylece akademide Ankara Üniversitesi’nde aslında bayrağını taşıdığı Frankfurt Okulu’nun etkisi açıkça görülmeye başladı.”
Gazi Üniversitesi mezunu olan ve foto muhabirliği yapan Raşit Aydoğan da, üniversitesinin öğretim kadrolarının, daha çok basın sektörü emekçilerinden oluştuğuna dikkat çekti. Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin, Ankara’da olma avantajını son derece iyi kullandığını ve medyanın eleman ihtiyacını karşılamada oldukça hevesli olduğuna kaydeden Aydoğan, şunları söyledi: “Gazi Üniversitesi’nin özelliği derse giren öğretim kadrolarının sektörün içerisinden gelen kişiler olması. Örneğin kamera dersini NTV’nin kamera şefi Arif Goriça veriyor. Aynı zamanda Cumhuriyet Ankara Temsilcileri Mustafa Balbay ile Utku Çakırözer de okulda ders verdi. Dolayısıyla siz bu kişileri ve konumlarını gördüğünüz zaman biran önce sektöre adım atarak, bir yerlere gelmek, yazılarınızın, fotoğraflarınızın ya da kamera görüntülerinizin kamu ile paylaşılmasını istiyorsunuz. Bu nedenle de öğrenciler daha birinci sınıfta bir yerlerde çalışmak için girişimde bulunuyorlar. Birçoğu da bu hevesi nedeniyle çalışmaya başladıkları ilk yerde, kadro sahibi olup, istemlerini-heveslerini gerçekleştiriyorlar.”
Haberi Duyur
Kısa Adres: http://gorunum.tk/1949
Yol: Ana sayfa » Yazılar » “İlef akademiye, Gazi piyasaya çalışıyor”
Bir cevap yazın