14 Temmuz 2023, Cuma - 19:49

  • google plus
  • twitter
  • facebook
  • rss

Çarşamba Ovası davası sil baştan: Yeni bilirkişi heyeti kurulacak

Tarih: 22 Şubat 2022

|

Kategori:

|

Yazdır

|

Okunma: 94

Bakanlar Kurulu tarafından 2017’de “nitelikli tarım arazisi” olarak kabul edilen Çarşamba Ovası’nda BES ile ilgili hukuk mücadelesi sürüyor. Samsun 3. İdare Mahkemesi, üçüncü kez gördüğü davada Danıştay’dan gelen kararı dikkate aldı. Yeni bir bilirkişi heyeti belirlenerek Ova’da keşif yapılacak. SAMÇEP Yürütme Kurulu Üyesi Mehmet Özdağ, konu ile ilgili GÖRÜNÜM’e konuştu. Özdağ, Biyokütle tanımının değiştirildiğini vurgulayarak davayla ilgili “Bizim mahkemede karşımızda şirket yok. Karşımızda topraklarımızı korumakla görevli, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün avukatı ve görevli mühendisleri var” dedi.

Karadeniz’in en geniş ovası olan Samsun Çarşamba Ovası, “nitelikli tarım alanı” sıfatıyla 2017 yılında Bakanlar Kurulu tarafından “Büyük Ova Koruma Alanı” olarak, 1. derecede Tarımsal SİT alanı ilan edilmişti. Çarşamba Ovası, Türkiye’de ekonomik dalgalanmaların yükselişe geçtiği 2018 yılında, Samsun Valiliği kararıyla sürpriz bir şekilde sanayiye açıldı. 2019 yılında da Biyokütle Enerji Santrali inşaatı başladı. Oltan-Köleoğlu Enerji şirketi tarafından inşaatına başlanan santral, Çarşamba Havalimanı ile Yeşilırmak’a kadar olan 181 dönümlük bir araziye kuruldu.

Çarşamba Ovası’nda BES kurulumunun, bölgede ciddi çevre sorunlarına yol açacağını düşünen yöre halkı, Samsun Çevre Platformu (SAMÇEP) ve bazı başka sivil toplum örgütleri, BES’e karşı bölgede bir mücadele başlattı. Çarşamba’nın köylerinde toplantı düzenleyen çevreciler, Samsun Valiliği’nin  19 Temmuz 2019’da verdiği “ÇED gerekli değildir” kararını yargıya taşıdı.

Hukuk mücadelesi sürüyor: İptal üzerine iptal…

Samsun 3. İdare Mahkemesi’nde görülen davada 18 Mart 2020’de ilk karar çevrecilerin lehine oldu. Samsun Valiliği’nin “ÇED gerekli değildir” kararı mahkeme tarafından iptal edildi fakat bu hukuk zaferi  kısa sürdü. İptal üzerine Danıştay’dan 1 Temmuz 2020’de “iptalin iptali” istenerek bilirkişi heyeti talep edildi. Samsun 3.İdare Mahkemesi’ne geri dönen dava dosyasında Mahkeme 21 Eylül 2021 tarihinde  tekrar ‘ÇED gerekli değildir’ kararını iptal etti. İkinci kez Danıştay’a giden dava için 16 Aralık 2021 tarihinde yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi kararı verildi. Samsun 3. İdare Mahkemesi de 27 Ocak 2022’de aldığı kararla bilirkişi ve keşif talebinin uygulanarak davanın tekrar görülmesi hükmüne vardı.

 

Özdağ: Biyokütle tanımının içine lastik eklendi

Yargı süreci devam ederken inşatı bitirilen BES ile ilgili Samsun Çevre Platformu (SAMÇEP) ve Ekoloji Birliği üyesi, TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Özdağ, GÖRÜNÜM’ün sorularını yanıtladı.

Biyokütle tanımının 2016 yılında değiştirildiğini hatırlatan Özdağ, 2016’ya kadar tarımsal ürünlerin, orman atıklarının ve hayvansal atıkların biyokütle sayıldığını, 2016 yılından sonraysa ömrünü tamamlamış lastikler, bu lastiklerin işlenmesi ile elde edilen ürünler ve kentsel atıkların da biyokütle olarak kabul edildiğini belirtti. Özdağ, biyokütle tanımının değişmesinden haberdar olmadıklarından bahsederek, santralin başta yararlı olacağını düşündüklerini ve bu sebeple olaya geç müdahil olduklarını kaydetti.

“Santral günde 38 ton kül çıkaracak”

“Atık tarımsal ürünlerden elektrik elde edilecek bu Türkiye’nin birkaç yerinde yapılıyor. Başlangıçta, çok dikkate almadık. Fakat hata yapmışız” diyen Özdağ, tesisin toplam büyüklüğünün 181 dönüm olduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu:

“Normalde tarım havzası üzerinde taban alanı 75 metrekareden büyük bir hayvan alanı bile yapamazsınız, buna izin vermezler. Böyle devasa bir alanı kaplayan tesisin proje dosyasını incelediğimde vahşeti gördüm. Günde 630 ton orman ürünü ve tarımsal ürün yakmak üzere kurulan bir tesis, günde 38 ton kül çıkartacak. Bu santralde ‘odun yakacağım, çeltik sapı, mısır sapı yakacağım’ diyor ama günde 630 tondan, yılda 230.000 ton ürün yakılması hedefleniyor. Samsun ilinin tarımsal üretiminin buna yetmesi mümkün değil. Karadeniz Bölgesindeki en az beş ilin bütün attıklarını toplasan bunun yarısı kadar etmiyor.”

Özdağ’ın verdiği bilgilere göre, tesis günlük 1500 ton olan su ihtiyacını yer altı kaynaklarını kullanarak karşılayacak. Bu kullanımın yeraltı su seviyesinin fazlasıyla düşmesine sebep olacağı ve oluşan açığı deniz suyunun dolduracağı öngörülüyor. Deniz sularının yer altı suyunun yerini alması durumunda ise toprakta tuzlanma başlayacağı değerlendiriliyor.

“Mahkemede karşımızda şirket değil İl Müdürlüğü var”

Hukuki süreç ile ilgili bilgiler veren Özdağ, “Çarşamba Ovası aynı Kocaeli’nin Dilovası gibi gözden çıkarılmış durumda” olduğunu belirterek dava sürecinde en çok üzüldükleri tarafın “ÇED gerekli değildir” kararı olduğunu söyledi. Özdağ şunları kaydetti:

“Bizim yeraltı ve yerüstü sularımızı korumakla görevli olan Samsun Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, orada çiftçilere 10-15 metre sondaj için bile zorluk çıkartırken, bu firmanın yüzlerce metre derinliğe sondaj atıp günde 1600 metreküplük yeraltı suyumuzu tüketmesine ve o suyu drenaj kanallarına boşaltmasına izin verdi. Tarım İl Müdürlüğü, 181 dönüm tarım arazisinin kullanılmasına izin verdi. Bizim tarım topraklarımızı korumakla görevli olan bir kurum maalesef buna izin verdi. Ve bu ülke Somali ve Sudan’dan tarım toprağı kiralıyor. Oltan- Köleoğlu şirketinin ne kadar büyük nüfuzlu olduğunu ve Samsun iktidar partisinden milletvekilleri ile ne kadar içli dışlı olduğunu biliyoruz. Mahkemede karşımızda şirket yok. Bizim karşımızda Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün avukatı ve görevli mühendisleri var. Oltan- Köleoğlu şirketinin küçük halkla ilişkiler birimi gibi çalışıyorlar.”

BES NEDİR?

BES, Biyokütle Enerji Santrali’dir. Bitkisel, hayvansal ve organik atıkların yakılması yöntemiyle elektrik enerjisi üretilen tesislere biyokütle enerji santrali denilmektedir.

SAMÇEP ve Ekoloji Birliğinin hazırladığı ‘Çarşamba Ovası  BES’ raporuna göre, biyoenerji endüstrisi, çevreciler tarafından, doğrudan yakma yöntemi ile büyük bir kirletici unsur olarak görülüyor. Biyokütle santralleri her 1 megawat/saat elektrik üretimi için, kömürlü termik santrallerden %150 daha fazla azotoksit, %600 daha fazla uçucu organik bileşenle, %125 daha fazla kabonmonoksit, %50 daha fazla karbondioksit yayıyor. Biyokütle santralinden kaynaklanan emisyonlar her bir büyük kirletici için doğalgaz santralinden kaynaklanan emisyonları %800’ün üzerine aşıyor.

Haberi Duyur

Kısa Adres: http://gorunum.tk/31537
Yol: Ana sayfa » Yazılar » Çarşamba Ovası davası sil baştan: Yeni bilirkişi heyeti kurulacak

Yorumla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

“Türkiye’de Deprem Gerçeği Seminerleri” başlıyor

Seminerlerin davetli konuşmacısı, ABD Colorado Üniversitesi’ne bağlı Doğal Afetler Araştırma Merkezi’nde görev yapan ve halen Japonya Kyoto Üniversitesi’ne bağlı Afet Önleme Araştırma Enstitüsü’nde konuk araştırmacı olan Prof. Dr. James Goltz.

Kapat