Sokakta resim sanatı
Sokaklarda kâh duvarlara kâh ellerine aldıkları tuvaller üzerine resim yapan, bir atölyesi bile olmayan sokak ressamları, bir çok insanın kapalı kapılar ardında göremeyeceği güzellikleri görmesine imkân sağlıyor.
Ankara Konur Sokak’ta, geçimini beş yıldır portre resmi çizerek sağlayan ve sokaklarda resim yapmayı seçmiş bir sanatçı olan Murat Kaplan, kendisiyle yaptığımız kısa sohbette, sanatına ve kendisine dair bilinmeyenleri anlattı.
Sokaklarda resim sanatını icra eden Murat Kaplan, üniversiteyi yarıda bırakarak bu mesleği neden seçtiğini anlatırken bu mesleğin zorluklarına da değiniyor. Gelecekte bir ressam olmayı hayal eden Kaplan, bunun için yaz kış demeden sokaklarda farklı milletlerden ve farklı dinlerden insanların yüz ifadelerini en usta hüneriyle beyaz kâğıda aktarıyor. İlk zamanlar mekân onun için pek önemli değildi ancak zamanla kendisine olan yoğun ilgiden dolayı, belli bir yere yerleşmeyi düşünen Kaplan, kendisine mekân olarak Kızılay’da bulunan Konur Sokağı seçmişti.
‘Bizim Yerimiz Burası”
İlk başlarda hobi olarak bu işi yapan Murat Kaplan’a zamanla insanların ilgisinin artması ve daha sonraları maddi olarak belli bir kazanç elde etmesi, onun bu mesleğe gönül vermesini sağladı. Ankaralıların artan ilgisi üzerine kendisine en uygun yer olarak Konur Sokağı seçen Kaplan, “Bu mesleği yapabilmek için illa ki bir mekân gerekli. Biliyorsunuz sokakta bu mesleği icra etmenin bazı zorlukları var. Örneğin yağmuru var, çamuru var. Yazın sokakta yapılıyor ama havalar bozmaya başladığında mecburen kapalı bir mekâna girmeniz gerekiyor. Ayrıca bu mesleği sokakta yapmanın bazı avantajları var. İnsanların ilgisini daha rahat çekebiliyorsun. Mesela resimlerimi sokakta çizdiğim için çok sayıda insan, benim bu mekânda resim yaptığımı biliyor. Beni sokakta görmeseler bile bu mekâna gelebiliyor. Onun için sokakta resim yapmak, bir nevi reklam yapmaktır” dedi.
“Üniversitede verilen eğitim yetersiz”
Ankara’da beş yıldır bu işi yapan Murat Kaplan, aynı zamanda üniversitede okuyordu. Gazi Üniversitesi Resim Bölümünde bir yıl okuduktan sonra bu bölümü bırakarak, Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde iki yıl eğitimine devam etti. Ancak iki yılın sonunda bu üniversiteyi de bırakarak eğitimine bir yıl ara veren Kaplan, bu yıl Marmara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’ni kazandı. Üniversitelerde verilen eğitimden yakınan Kaplan, “Okullarda verilen eğitim bana uygun değildi. Çünkü okullardaki eğitim sistemi kendimi geliştirmeye yönelik dersler vermiyor ve çizim yaptırmıyordu. Okullarda daha çok logo ve tasarıma yönelik çizimler yaptırılıyor. Bu da benim portre resim yapma yeteneğimi kaybetmeme neden oluyordu. Bunun için iki üniversiteyi yarıda bıraktım” dedi.
‘İlgi, istek ve çaba olmalı’
Küçük yaşlardan beri resim yapmaya ilgisi ve yeteneği olan Kaplan, bu yeteneğini geliştirmek için resim kursuna gittiğini ancak kursa gitmeden önce de resim çizebildiğini söylüyor. Ayrıca resim çizebilmek için eğitimden önce, bu sanata yönelik ilgi ve isteğin olması gerektiğini söyleyen Kaplan, “Resim yapmak için ilgi olacak, istek olacak, isteğin karşılığı olarak tabii ki çaba gerekiyor. Ne kadar çok isterseniz o kadar çok çabalarsınız. Resim yapmaya yeni başlayan biri için diyorum, resim yapmak birkaç sene çok zorluyor. Ciddi anlamda zorluyor, hani pes edip bırakabilirsiniz. Ama çok isterseniz, ben bu işi yapacağım deyip o iki sene dişinizi sıkabilirsiniz” dedi.
Haberi Duyur
Kısa Adres: http://gorunum.tk/2132
Yol: Ana sayfa » Yazılar » Sokakta resim sanatı
Bir cevap yazın